Yazar: Füsun Uzunoğlu

Sabah Kahvesi

“Ben aslında seni hiç sevmemiştim,” dedi adam. Şimdi sırası mıydı bunun? “Biliyorum,” dedi kadın. “Yine de benden ayrılmayı istemedin.” Adam saatine baktı, “Sonra konuşuruz,” dedi, çıktı gitti. Kadın koltuğa yığıldı; para,...

Devamını oku

Zaman Aynı Kalsın

“Gittiğin sabahı hatırlıyor musun? Omzunda küçük bir çanta vardı. Hava sisliydi. Sabahın erken saatleriydi Bakışın ve sözlerin eksikti. Kal demedim. Sen de döneceğim demedin. Gittin. Gri bir sabahta gökyüzü yorgundu. Söylenecek...

Devamını oku

Hafif Bir Koyuluk

Yavaşça pantolonunun oturak bölümüne yerleştim. Önceleri pek de belli değildi orada olduğum. Hafif bir renk koyuluğu o kadar. Sanki kumaşın defolu bölümü gibi, yanlışlıkla bir yerlere oturmuş gibi, şöyle belli belirsiz bir...

Devamını oku

Buluşma

Hava ağır. Bir filmin kareleri gibi, silik, bulanık, belirsiz. Kareler tren vagonları gibi hızla geçiyor, izlemesi olanaksız ama geçtiklerini biliyorum. Arkalarından bakıyorum. Boş rayların yansımaları var, üzerlerinden uçarak...

Devamını oku